Dünya, 2 Temmuz’da gökyüzünde beliren devasa uzay gemileriyle sarsılır. Başta iletişim kurmaya çalışılsa da kısa sürede uzaylıların barışçıl olmadığı anlaşılır. İnsan medeniyetinin büyük şehirlerine yapılan yıkıcı saldırılar sonrası hayatta kalanlar, bir direniş oluşturmak zorunda kalır.
Bilim insanı David Levinson (Jeff Goldblum), uzaylıların saldırılarının ardındaki şifrelenmiş sinyali çözer ve onların dünya çapında eş zamanlı bir imha planı yürüttüğünü fark eder. ABD Başkanı Thomas Whitmore (Bill Pullman) halkını korumak için askeri karşılık vermeye çalışsa da, geleneksel silahların uzaylıların gelişmiş teknolojisine karşı etkisiz olduğu görülür.
Bu sırada, cesur savaş pilotu Steven Hiller (Will Smith), bir uzaylı gemisini düşürmeyi başarır ve düşmanlarından birini canlı ele geçirir. Levinson ve ekibi, uzaylı biyolojisini ve teknolojisini inceleyerek onların savunma sistemini devre dışı bırakabilecek bir bilgisayar virüsü geliştirmeyi önerir.
4 Temmuz’da, Dünya ordularından oluşan birleşik bir cephe, son bir karşı saldırı için harekete geçer. Hiller ve Levinson, ele geçirilen düşman gemisini kullanarak ana gemiye sızar ve virüsü bulaştırarak savunmalarını çökertir. Bu sayede dünyadaki pilotlar, uzaylı gemilerine karşı başarılı bir saldırı düzenler.
Filmin zirve noktası, Başkan Whitmore’un insanları savaşmaya teşvik eden efsanevi konuşması ve insanlığın umudunu kaybetmeden direnişe devam etmesiyle şekillenir. Sonunda, dünya büyük kayıplar verse de, birlik ve cesaret sayesinde istilacılar yenilgiye uğratılır.